Dersim'de Osmanlı Siyasetiİzâle-i Vahşet, Tashîh-i İtikâd ve Tasfiye-i Ezhân 1880-1913
İndirimli Fiyat :
80,75TL
k-113
362259
https://www.kitapyayinevi.com/dersimde-osmanli-siyaseti
Dersim'de Osmanlı Siyaseti İzâle-i Vahşet, Tashîh-i İtikâd ve Tasfiye-i Ezhân 1880-1913
80.75
Cihangir Gündoğdu ? Vural Genç
196 sayfa
Mart 2013
Tarih ve Coğrafya
196 sayfa
Mart 2013
Tarih ve Coğrafya
ISBN 978-605-105-109-3
Ussama Makdisi, Batı merkezli modernite anlayışının hâkim olduğu bir dönemde her ulusun kendi Şark'ını yarattığından ve Osmanlıların da bundan muaf tutulamayacağından söz eder. Osmanlı yönetici seçkinlerinin zihinsel arka planındaki Şark'ı büyük oranda Dersim gibi ulaşılması güç coğrafyalarda yaşayan ve merkezi otoriteye itaat etmeyen aşiretler gibi nüfus grupları oluşturuyordu. Bu kitapta ele alınan layihalar bu algıya dair sayısız örnekler sunmaktadır. Dersim'e dair kaleme alınan layihalarda sıklıkla kullanılan bu oryantalist söylemde yerli halk, keşfedilmeyi ve akabinde "medenileştirmeyi" bekleyen egzotik bir öğe olarak karşımıza çıkar. Dersim, bu zihin dünyasında, Osmanlı dünyasının "vahşi Afrika akvamı" olarak tasavvur edilmekte ve ona karşı alınacak tedbirler için İngiliz kolonyalizminin Sudan pratikleri örnek olarak sunulmaktadır. Layihalarda ideal Dersimli, mutî, vergi ve asker yükümlüklerini yerine getiren, padişah ve halifesine itaatte kusur etmeyen Hanefi bir zümre olarak tasavvur edilirken, asker ve sivil bürokratlar bu dönüşümü sağlamakla sorumlu tutulur. Bu kimseler Dersim'in "Afrika'nın akvâm-ı vahşiyesini andırır" toplulukları karşısında kendilerine medenileştirici bir misyon atfederler. Bu nedenle layihalarda Osmanlı eliti kendi kolonyal pozisyonu çerçevesinde Dersim'de yerleşik nüfusu modern öncesi döneme ait "şakîlik," "göçebelik"
Ussama Makdisi, Batı merkezli modernite anlayışının hâkim olduğu bir dönemde her ulusun kendi Şark'ını yarattığından ve Osmanlıların da bundan muaf tutulamayacağından söz eder. Osmanlı yönetici seçkinlerinin zihinsel arka planındaki Şark'ı büyük oranda Dersim gibi ulaşılması güç coğrafyalarda yaşayan ve merkezi otoriteye itaat etmeyen aşiretler gibi nüfus grupları oluşturuyordu. Bu kitapta ele alınan layihalar bu algıya dair sayısız örnekler sunmaktadır. Dersim'e dair kaleme alınan layihalarda sıklıkla kullanılan bu oryantalist söylemde yerli halk, keşfedilmeyi ve akabinde "medenileştirmeyi" bekleyen egzotik bir öğe olarak karşımıza çıkar. Dersim, bu zihin dünyasında, Osmanlı dünyasının "vahşi Afrika akvamı" olarak tasavvur edilmekte ve ona karşı alınacak tedbirler için İngiliz kolonyalizminin Sudan pratikleri örnek olarak sunulmaktadır. Layihalarda ideal Dersimli, mutî, vergi ve asker yükümlüklerini yerine getiren, padişah ve halifesine itaatte kusur etmeyen Hanefi bir zümre olarak tasavvur edilirken, asker ve sivil bürokratlar bu dönüşümü sağlamakla sorumlu tutulur. Bu kimseler Dersim'in "Afrika'nın akvâm-ı vahşiyesini andırır" toplulukları karşısında kendilerine medenileştirici bir misyon atfederler. Bu nedenle layihalarda Osmanlı eliti kendi kolonyal pozisyonu çerçevesinde Dersim'de yerleşik nüfusu modern öncesi döneme ait "şakîlik," "göçebelik"
"rafz ü ilhad" terminolojisi çerçevesinde değerlendirecek ve buraya yönelik müdahalesine meşruiyet kazandırmak isteyecekti. Cihangir Gündoğdu ve Vural Genç halen University of Chicago ve İstanbul Üniversitesi'nde Osmanlı siyasi ve sosyal tarihi alanlarında doktora çalışmalarına devam ediyorlar.
- Açıklama
- Cihangir Gündoğdu ? Vural Genç
196 sayfa
Mart 2013
Tarih ve CoğrafyaISBN 978-605-105-109-3
Ussama Makdisi, Batı merkezli modernite anlayışının hâkim olduğu bir dönemde her ulusun kendi Şark'ını yarattığından ve Osmanlıların da bundan muaf tutulamayacağından söz eder. Osmanlı yönetici seçkinlerinin zihinsel arka planındaki Şark'ı büyük oranda Dersim gibi ulaşılması güç coğrafyalarda yaşayan ve merkezi otoriteye itaat etmeyen aşiretler gibi nüfus grupları oluşturuyordu. Bu kitapta ele alınan layihalar bu algıya dair sayısız örnekler sunmaktadır. Dersim'e dair kaleme alınan layihalarda sıklıkla kullanılan bu oryantalist söylemde yerli halk, keşfedilmeyi ve akabinde "medenileştirmeyi" bekleyen egzotik bir öğe olarak karşımıza çıkar. Dersim, bu zihin dünyasında, Osmanlı dünyasının "vahşi Afrika akvamı" olarak tasavvur edilmekte ve ona karşı alınacak tedbirler için İngiliz kolonyalizminin Sudan pratikleri örnek olarak sunulmaktadır. Layihalarda ideal Dersimli, mutî, vergi ve asker yükümlüklerini yerine getiren, padişah ve halifesine itaatte kusur etmeyen Hanefi bir zümre olarak tasavvur edilirken, asker ve sivil bürokratlar bu dönüşümü sağlamakla sorumlu tutulur. Bu kimseler Dersim'in "Afrika'nın akvâm-ı vahşiyesini andırır" toplulukları karşısında kendilerine medenileştirici bir misyon atfederler. Bu nedenle layihalarda Osmanlı eliti kendi kolonyal pozisyonu çerçevesinde Dersim'de yerleşik nüfusu modern öncesi döneme ait "şakîlik," "göçebelik""rafz ü ilhad" terminolojisi çerçevesinde değerlendirecek ve buraya yönelik müdahalesine meşruiyet kazandırmak isteyecekti. Cihangir Gündoğdu ve Vural Genç halen University of Chicago ve İstanbul Üniversitesi'nde Osmanlı siyasi ve sosyal tarihi alanlarında doktora çalışmalarına devam ediyorlar.
Stok Kodu:k-113
- Taksit Seçenekleri
- İş BankasıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim80,7580,75241,9983,98328,5385,60614,5487,21Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim80,7580,752--3--6--